Wilo hidrojen stratejisi ile sürdürebilirliğini güçlendiriyor

“İklim” kategorisinde 2021 Alman Sürdürülebilirlik Ödülü’nü kazanan Wilo, son yıllarda başta iklimin korunması olmak üzere küresel gereksinimleri karşılayan öncü çözümler ve ürünler üzerinde çalışıyor. Bu kapsamda hidrojen pilot tesisi ile çevre dostu hidrojen teknolojisine adım atmak isteyen Wilo; uzun vadede iklim nötr hidrojenin yaratılması, depolanması, dağıtımı ve kullanımında küresel bir oyuncu olmak istiyor.

Tüm dünyada devam eden enerji krizi, birçok alanda sürdürülebilir çözümler bulma çabalarını da hızlandırdı. Geleceğin enerji kaynağı olan hidrojen, Paris’te kararlaştırılan iklim koruma hedeflerine ulaşmak için temel teşkil ediyor ve teknoloji, sanayi, ulaşım ve ısıtma sektörü başta olmak üzere yaşamımızın her alanında yeşil enerjiye ihtiyacımız bulunuyor.

Yakıldığında karbondioksit üretmeyen ve evrendeki en bol kimyasal yapı olan hidrojen; elektriği, ısıtmayı, ulaşımı ve endüstriyi dekarbonize etmek için kullanılabiliyor. Gaz halindeki hidrojen ise enerjinin verimli bir şekilde depolanmasını, taşınmasını ve dağıtılmasını mümkün kılıyor. Bu şekilde hidrojen, enerji sektörlerini ulusal sınırların ötesinde birbirine bağlayabiliyor ve sürdürülebilir küresel enerji sistemine katkıda bulunuyor. Günümüzde hidrojen, küresel enerji ihtiyacının yüzde 2’sini karşılıyor ve gelecekte bu rakamın önemli ölçüde artarak 2050 yılına kadar 2,1 trilyon Euro değerinde bir pazar yaratacağı öngörülüyor.

Çevre dostu ve verimlilik odaklı ürünleriyle sektöre değer katan Wilo, enerji verimliliği alanındaki çalışmalarıyla da fark yaratıyor. İlk kez geniş bir kitleye ISH Frankfurt 2023’te sergilediği hidrojen pilot tesisi ile Wilo, şirketlerin iklim sorununa, sürdürülebilirliğine, teknolojik ve inovatif çözümlerine çok önemli katkılar sağlayabileceğini gösterdi. Bu tesis ile kendi kendine yeten ve yenilenebilir bir enerji tedarik ağının temelini oluşturan Wilo; gelecekte yeşil ve mavi hidrojenin yaratılmasına, dağıtılmasına ve kullanılmasına önemli bir katkı sağlayacak bir yatırıma da imza atmış oldu.

Hidrojen Pilot Tesis; fotovoltaik sistem, elektrolizör, hidrojen depolama tankı ve bir yakıt hücresi bölümlerinden oluşuyor. Elektrolizör, suyun moleküler bileşiklerini (H2O) hidrojen (H2) ve oksijene (O) ayırıyor. Bu şekilde modüler sistem, tamamen yenilenebilir enerjilerden olmak üzere yılda 10 tona kadar yeşil hidrojen üretebiliyor.

Wilo sağladığı bu tesis ile kendi kendine yeten, merkezi olmayan ve yenilenebilir bir enerji tedarik ağının temelini oluşturuyor. Tesis aynı zamanda sanayi şirketlerinin ileriye dönük çözümlerle iklimin korunmasına ve sürdürülebilirliğine nasıl önemli bir katkı sağlayabileceğini gösteriyor.

Hidrojen Pilot Tesis üstün özellikleriyle sürdürebilir bir geleceğe imza atıyor

Wilo, verimli ürünler ve çözümlerle yıllardır enerji geçişini ileriye taşıyor. Wilo’nun geleceğe ışık tutan yeni stratejisini aktaran Wilo Türkiye Genel Müdürü Altuğ Arkaya, “Sektöründe inovasyonun ve yeniliğin öncü markası olmayı başaran Wilo, enerji verimliliği alanına sağladığı katkılarla liderliğini sürdürüyor. Her geçen gün güçlenerek devam eden iklimsel stratejilerimizi, küresel zorluklara çözüm bulma noktasında gerçekleştiriyor ve çevreye karşı sorumluluklarımızın bilincinde ilerliyoruz. Wilo Grup olarak bu kapsamda kurduğumuz hidrojen pilot tesisi, üstün özellikleriyle sürdürebilir bir geleceğe imza atıyor. Çevre dostu hidrojen teknolojisine ışık tuttuğumuz bu tesisimizle, uzun vadede iklim nötr hidrojenin yaratılması, depolanması, dağıtımı ve kullanımında sektörde dev oyuncular arasında olmak istiyoruz. Tesisimiz çevresel sorunlara karşı çözüm üretirken aynı zamanda sanayi şirketlerinin ileriye dönük çözümlerle sürdürülebilirliğine ciddi anlamda katkı sağlayacak” dedi.