- Ocak 9, 2023
FATİH KÖŞKÜ – ENDERUN HAZİNESİ, SANAT ESERLERİNİ KORUMANIN SORUMLULUĞU İMBAT‘TA
Topkapı Sarayı’nın en eski yapılarından biri olduğu belirten ve yapımı 1462-1463 te tamamlanan Fatih Köşkü, Türk evi planına göre kurulmuştur. Fatih, önce Çinili Köşk’ü, ardından da yapımı tamamlandığında yerleşecek olduğu Topkapı Sarayı’nı inşa ettirmiştir.
Topkapı Sarayı, Osmanlı Sultanlarının ikametgâhı, devletin yönetim ve eğitim merkezidir. Fatih Köşkü-Enderun Hazinesi ise, Marmara Denizi tarafında gösterişli bir manzaraya hâkim durumdadır. Fatih Sultan Mehmed’in ikametgâhı olan yapı avlunun sağ uç tarafında eğimli arazide bir bodrum katı üzerine inşa edilmiştir.
Fatih döneminden itibaren Osmanlı imparatorluğunun sonuna kadar padişahların hazine dairesi, Enderun olarak kullanılmıştır. Osmanlı tarihi boyunca savaş ganimetleri bu binada tutulmuştur. Hatta Yavuz Sultan Selim döneminde, gelen bütün ganimetin daireye alınması mümkün olmamış, hazinenin bir kısmı Yedikule Mahzenleri’ne aktarılmıştır.
Hazine’nin sergilendiği bu köşk Sarayburnu’nun en hâkim ve cazip noktasında yer almaktadır. Önünde Üsküdar’dan Adalar’a kadar serilen bir manzara uzanmaktadır.
Enderun, başlı başına bir müessesedir. Devşirme sistemiyle toplanan gayrimüslim çocukların sarayda eğitildikleri ve kabiliyetlerine göre yükselme imkânlarının bulunduğu bir yerdir. Genelde bu gençler devşirme sınıflarının en güçlü, en zeki ve en yetenekli olanların buraya ayrılırlar.
Enderun Hazinesi’ni ilk olarak Abdülmecid ziyarete açmıştır. Bu gelenek sonraki padişahlar döneminde de devam etmiştir. Sultan Abdulhamit han ise müze olması durumunu haftada iki gün ziyarete açarak resmileştirmek istemiş, ama saltanat süresi gerçekleştirmesine müsaade etmemiştir.
Topkapı Sarayı, Osmanlı monarşisi 1922’de kaldırıldıktan sonra, 3 Nisan 1924’te Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle müzeye dönüştürülmüştür.
Son zamanlarda Sarayburnu tarafına bakan ve denize doğru olan yamacındaki kayma ile gündeme gelince çökme riski bulunan Fatih Köşkü, 2019 yılında ziyarete kapatılarak restorasyona alınmıştı.
Restorasyonda, zemin güçlendirmesinin yanı sıra köşkün beton kubbeleri sökülerek, yerine orijinalindeki gibi ahşap kubbeler yapılarak, aşırı yükün azaltılması da gündeme alınmıştı. 2020 yılı sonunda bitmesi bekleniyordu ancak pandemi süreci nedeniyle bu süre uzadı.
Son derece değerli Osmanlı hazinesinin sergilendiği bu köşkün açılması için, 2022 sonu hedeflenmiş olsa da son çalışmalar yapılmaktadır.
Her şeyi ile yerli olan bu köşkte tarihi eserlerin muhafazasının %100 yerli titrini on yıllardır kullanan İmbat’ a düşmesi ne güzel tesadüftür.
Bu hazinenin sergi ortamında, hassasiyet gerektiren ısı ve nem kontrolü için İMBAT hassas kontrollü klimalar tercih edilmiş, bu tarihi binada özel koşullarda monte edilen klimalar devreye alınmıştır. 2001 yılından bu yana, önemli referanslarda imzası olan firmamız, bir önemli projede de yer almanın gururunu yaşamaktadır.
Yıllarca yerli üretim yapılamaz denilen hassas klimaları %100 yerli titri ile üreten, ve başarısını Avrupa’dan Afrika’ya dünyanın bir çok yerine kabul ettiren İmbat ekibi olarak diyoruz ki; Tarihiyle övünen millet olmayı hak ediyoruz ve de Nazım ustanın dediği gibi “Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum” diyoruz ve özetle, biz geçmişin başarılarıyla yetinmemeli ve hep çalışmalıyız.