- Haziran 8, 2022
Vaillant Dünyanın Geleceği İçin Enerji Çeşitliliğine Dikkat Çekti
Vaillant Group Türkiye CEO’su Alper Avdel, içinde bulunduğumuz dönemde üzerinde en çok durulan konuların “Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar” yönetmeliği ile ErP (Enerji İlişkili Ürünler) yönetmeliği olduğunu söyledi. Enerji tüketimi konusunda geleceğe yatırım için tek alana odaklanmanın yeterli bir yaklaşım olmadığını vurgulayan Avdel, “Vaillant olarak ısı pompaları ve hidrojenle çalışan ürünlerle hem enerji çeşitliliği sağlıyor hem de bu enerjilerin tüketicilerin kullanımına sunulması için önderlik ediyoruz” dedi.
Vaillant Group Türkiye CEO’su Alper Avdel, yasal mevzuatlarla da desteklenen enerji verimli ürünlerin önemine dikkat çekti. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konusunda değerlendirmede bulunan Avdel, Vaillant Group’un 150 yıla yakın bir zamandır sadece ısıtma ve iklimlendirme konularına odaklanan bir şirket olduğunu söyledi. Avdel, sektörde şofben ve kombinin mucidi olarak yer alan Vaillant Group’un, vizyonunu “Evimizde ve çevremizde daha iyi bir iklim oluşturmak için çalışmak” olarak belirlediğini ve tüm faaliyetlerinde bu hedefe odaklandığını belirtti.
Alper Avdel, “Vaillant olarak bugünden yarını düşünerek hareket ediyor, planlarımızı bu doğrultuda hayata geçiriyoruz. Sürdürülebilirlik alanında, anlaşmalarla belirlenen hedeflerin ulaşılmasında en büyük katkıyı sağlayacak ürünlerin geliştirilmesinde önemli rol oynuyoruz. Ar-Ge’ye ciddi yatırım yapıyoruz. Isı pompaları ve hidrojenle çalışan ürünlerle hem enerji çeşitliliği sağlıyor hem de bu enerjilerin tüketicilerin kullanımına sunulması için önderlik ediyoruz” dedi.
“Yasal değişiklikleri yakından takip ediyoruz”
Karbon salınımının yaklaşık yüzde 35’inin binalardaki kullanımlardan kaynaklandığını belirten Alper Avdel, “İçinde bulunduğumuz dönemde üzerinde en çok durulan konulardan biri NZEB (Nearly Zero-Energy Buildings), yani “Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar” yönetmeliği. Diğeri ise ErP (Enerji İlişkili Ürünler) yönetmeliği. Bu yönetmelikle, hatırlarsak 2018 yılından itibaren standart kombilerin satışı yasaklanmış ve yoğuşmalı cihazlara geçiş yapılmıştı. Önümüzdeki yıllarda yine aynı yönetmelikle enerji verimliliği konusunda önemli yükümlülükler gelmeye devam edecek. Bu yönetmelikler karbon salınım hedefleri çerçevesinde binaların ve iklimlendirme sistemlerinin nasıl olması gerektiğini belirliyor. Bunun belirlenmesi de çok önemli çünkü karbon salınımı ile enerji sarfiyatının büyük bir bölümü binalardan geliyor” diye konuştu. Alper Avdel, Vaillant Group’un, bu konunun iklimlendirme bacağına yön verecek en önemli paydaşlardan biri olduğunu söyledi. Avdel, “Yasal değişiklikleri yakından takip ederek ürünlerimizin, yönetmeliklerin gerektirdiği şekilde daha verimli ve daha çevreci üretilmesini sağlıyoruz. Yalnızca yasal mevzuatlarla da değil, mevzuatların ötesinde ürünlerimizi geliştirerek bu alanda katkıda bulunmayı hedefliyoruz” dedi.
“Geleceğe yatırım için kaynak çeşitlendirme büyük öneme sahip”
Enerji tüketimi konusunda geleceğe yatırım için tek bir alana odaklanmanın yeterli bir yaklaşım olmadığını vurgulayan Alper Avdel, “Kaynak çeşitlendirme, bu noktada büyük öneme sahip. Gelecekte fotovoltaik güneş panelleriyle elektrik enerjisini üreten ve bu enerjiyi ısı pompasında kullanabilen sistemlerin çok daha yaygınlaşması gerektiğine inanılıyor” diye konuştu. Isı pompalarının, sürdürülebilir konfor için tercih edilen en önemli ısıtma ve soğutma sistemleri olduğunu söyleyen Avdel, “Isı pompaları, dünya çapında konut ve ticari tesislerin ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarını karşılarken aynı zamanda enerji maliyetlerini, enerji tüketimini ve karbon ayak izini de azaltıyor. Avrupa’da ısı pompası pazarına baktığımızda yıllık satış adetlerinin şu an 1 milyonlar seviyesine çıktığını görüyoruz. Vaillant olarak, geçtiğimiz yıl lansmanını yaptığımız ısı pompamız aroTHERM plus, pazarda gerçekten devrim yaratacak bir cihaz. Şu an sektörde yer alan ürünlere göre 700 kat daha çevreci bir soğutucu akışkana sahip. A+++ verimlilik sunan aroTHERM plus ısı pompasının verimliliği ve çevreciliği dikkat çekiyor. aroTHERM plus, evlerde var olan sistemlerin yenilenmesine gerek kalmadan cihaz kurulumu yapılmasını da mümkün kılıyor. Bu özellikte bir ürünü ülkemizde kullanıma sunan ilk firmayız.” dedi.
“Duvar tipi yoğuşmalı kombilerimiz %20 hidrojen ile çalışabilen sistemlerle donatıldı”
Geleceğin teknolojieri arasında yer alan hidrojen alanındaki gelişime de dikkat çeken Alper Avdel, “Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat ile 2050 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdünü gerçekleştirmek için önemli adımlar atıyor. Bunun yanında, AB Hidrojen Stratejisi, 2050 karbon nötr hedefine ulaşabilmek için hidrojeni kilit bir öncelik olarak tanımlıyor. Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı onaylamış olması dikkate alındığında ülkemizin de 2030 ve 2053 yıllarını kapsayan daha kararlı iklim ve enerji dönüşümü hedeflerine ihtiyacı olacak. Bu süreçte hidrojenin rolünün anlaşılması, ilgili hedeflere ulaşılmasında kritik öneme sahip. Bu alanda en önemli adımlardan birisi, Şubat 2022 tarihinde ilk yeşil hidrojen tesisinin projelendirilmesi ile atılmış oldu. 2050 yılında Türkiye’de yıllık 1,9 milyon ton yeşil hidrojen talebi olacağı öngörülüyor. Bu talebi karşılamak için yatırıma ihtiyaç olacak. Vaillant Group olarak duvar tipi yoğuşmalı kombilerimiz, yüzde 20 hidrojen ile çalışabilen sistemlerle donatıldı. Gazlı ısıtma cihazlarında yüzde 100 hidrojen ile çalışabilen cihazlar üretmek için Ar-Ge çalışmalarımız ise tamamlanmak üzere” ifadelerini kullandı.
“Yeşil bir geleceğe giden yolda kendimize hedefler belirledik”
Alper Avdel, Vaillant Group’un AB’nin iklim değişikliği ile mücadele konusundaki çalışmalarını yakından takip ettiğini ve belirlediği ortak yol haritası doğrultusunda çalışmalar yaptığını kaydetti. Avdel sözlerine şöyle devam etti: “Bu konudaki en güncel çalışmamız ise SEEDS Projesi. Ürün geliştirmede yenilenebilir enerjilere yıllar önce net bir şekilde odaklandık. Ayrıca yeşil bir geleceğe giden yolda kendimize hedefler belirledik. SEEDS sürdürülebilirlik programı ile 2030 yılına kadar karbondioksit emisyonlarımızı yüzde 50 azaltacağız diyoruz. Kalan emisyonları kendi ağaçlandırma projelerimizle dengeliyoruz.”